GENÇ MEMUR-SEN

Genç Memur-Sen İl Başkanı Hüsamettin Demircan’ın beraberinde, Başkan Yardımcıları İsmail Aksu, Fethullah Özhabiboğlu, Muhammed Okumuş, Gülsüm Çelik ile memur ve öğrencilerin katılımlarıyla gerçekleştirilen geziye ilişkin İl Başkanı Hüsamettin Demircan, Ahıska’nın bize uzak bir coğrafya olmadığını, Ahıska’nın Anadolu’nun Türklerin, Türklüğün bir parçası olduğunu kaydederek, Genç Memur Sen Rize İl Başkanlığı olarak Ahıska’nın yerel ve ulusal anlamda tanıtılması, insanların bu konuda bilinçlendirilmesi için gayret göstereceklerini ifade etti.
Genç Memur-Sen Rize İl Başkanlığı olarak hafta sonu gerçekleştirdikleri ziyaretle ilgili Demircan, ayrıca şunları kaydetti: “14 Kasım 1944’te vatanlarından sürgün soydaşlarımızın anısına Ahıska şehrine 30 kişilik bir ekiple ziyarette bulunduk. Öğrenci ve genç memur arkadaşlarla beraber bu sürgünü daha derinden hissedebilmek, orada çekilen acıları ve duyulan özlemi anlayabilmek, kutsal mabedimiz olan camilerimizin yürek burkan durumlarını görmek için böyle bir gezi gerçekleştirdik. Gezi kapsamında Vale Köyü, Ahıska Şehir Merkezi, Belde köyü, Zikilia Köyü, Fersa Köyü, Sakunet Köyü, Azgur Kalesi’ni gezdik. Genel olarak camilerimizin son derece üzücü, yürek sızlatan durumlarına tanık olduk. Bazı köylerde aşırı ırkçı yaklaşım, tutum ve davranışlar olduğundan dolayı gidemedik ama bir daha ki programda gidemediğimiz yerlere de gitmeye çalışacağız. Bu camilerle ilgili ülkemizde daha kapsamlı çalışmalar yapılmalı, Ahıska bölgesiyle ilgili farkındalık oluşturulmalıdır. Genç Memur –Sen Rize İl Başkanlığı olarak yerel ve ulusal anlamda tanıtılması, insanların bu konuda bilinçlendirilmesi için üzerimize düşen gayreti göstereceğiz, Ahıska bize uzak bir coğrafya değil; Anadolu’nun Türklerin, Türklüğün bir parçasıdır.”

Ahmediye Cami’nde Kur’an-ı Kerim okuyan Başkan yardımcılarından Rize Müftü Mahallesi Cami müezzini Fethullah Özhabiboğlu, camide mikrofon kullanılmadan akustik ses yankılanmasının etkileyici olduğunu belirtti.

Gezi ile ilgili konuşan Başkan Yardımcısı İsmail Aksu ise; ” Yaptığımız araştırmalara göre Ahıska bölgesinde günümüze kadar tamamen veya kısmen ayakta olan yaklaşık 60 cami bulunuyor. Camilerin bazılarının saman deposu olarak kullanıldığını, bazılarının yıkık virane durumda olduğunu, bazıların da sürülen soydaşlarımızın yerine yerleştirilen Gürcü ve ya Ermeni yerel köylüler tarafından farklı amaçlar için kullanıldığını gördük. Ziyaret ettiğimiz camiler arasında sadece Ahıska kalesinde yer alan Ahmediye Camii’nin restore edildiğini, yapı olarak da Anadolu’daki kubbeli Osmanlı camilerine benzerlik gösterdiğini gözlemledik. Diğer köy camileri yöreye özgü mimaride yapılmış. Özellikle dıştan kubbesiz görülen bu camilerin içine girdiğinizde kubbesinin görülmesi insanı son derece etkileyen bir durumdur. Gizli kubbe anlayışı Ahıska bölgesi camilerinde rastladığımız son derece estetik mimari bir anlayış. Ecdat yadigârı camilerin samanlık ve işlevinin dışında kullanılması her gün biraz daha tahrip edilmesi, kıymetinin farkında olunmaması son derece üzücü bir durumdur. Ahıska’nın duyulması, bilinmesi, tarihinin öğrenilmesi için yazılı ve görsel çalışmalar yapacağız.” şeklinde konuştu.